25 Ağustos 2021 Çarşamba

ÇİTO BABA

 Çito baba 1969 yıllarında yaşandığını belirttiği ahekdotlara göre :"8-9 yaşında çocuktum.Hoca Emmi fahriimamlık yaparken Yukarıbucak köyünde kuraklık had safhaya gelince tarım zor duruma girmişti.Halk arasında "mehmet Ali hoca yağmur duası yapacak" şayiası yayıldı.Hacı Tıylı denilen hali vakti yerinde biriside bir kurban verecekmiş.Yağmur duası yapıldıktan sonra geceleyin öyle bir yağmur yağdı ki dağ,taş suya doydu.Sabah güneş açtı.Hacı tıylı denilen adam bir teke getirdi.Caminin bahçesinde kurban edildi.millet şad oldu.Bir müddet sonra hoca Emmi köyden göçtü.Sonraları "Hoca, deli olmuş, dağlarda geziyormuş" dediler.

Aradan zaman geçti biz büyüdük.Bir yaz günü şu dağlara gideyim gezeyim dedim.Yukarıbucak Elmacık yaylasına vardım.Fadiğin pinarı denen pınardan su içmeye giderken çok sık orman içinden geçmem gerekiyordu.Birden ormanın içinde karşıma uzun saçı beline kadar inen , uzun sakallı bir zat gördüm.Aklıma korku gelmeden "olsa olsa bu M.ali hoca" dedim.Üzerine doğru yürüyüp selam verdim.Güzel gözleri ile beni iyice süzdü.Beni çok ufak yaşta görmüş olmasına rağmen bana "Ne geziyorsun buralarda Muhammet" dedi.Elini öptüm, yanına oturdum.Ben de dağları biraz gezip dolaşmak istediğimi söyledim.Bir müddet oturdum.Müsade istedim, ayrıldım.Ben Hacı Çito'nun köyünde oturuyordum.Bir zaman sonra hastalandım.Doktor teşhis koyamadı.Kendi kendime Yukarıbucak köyüne gideyim dedim.Köye vardığımda teyzemgil Elmacık yaylasına göçmüşler.Köyde Mustafa Çaylı'yı gördüm ,istersen yevmiyeni sana vereyim beni yaylaya götür dedim.Para almadan götürürüm dedi.Hayvan sırtında Elmacık yaylasına vardım.Teyzemin kocası dedi ki:"İkindi vakti gidelim dervişin çayını içelim" dedi.Ben ;"Kimdir o derviş dediğin?" deyince Teyzemin kocası "Gidince görürsün" dedi.Ziyarete vardığımızda yıllar önce gördüğüm mehmet Ali Hoca.Selam verip elini öptüm.Çay hazırlamış.Eliyle çayları doldurup misafirlerine ikram ediyor.Doktorlar hastalığımdan dolayı kesinlikle çay içmememi söylemişlerdi.Ben Hoca Emmi'ye perhiz ettiğimi söyledim.Hoca Emmi dedi ki:"Doktorların verdiği hapları yüzünüzü asa asa içersiniz, iğneleri dişlerinizi sıka sıka vurdurursunuz" dedi. Bana demli bir çay verip "Korkma, şifa niyetine iç" dedi.Terneddüt etmeden içtim.akşam oldu.Namazı kıldıktan sonra "Eve gitmek yok.Yanımda yatacaksın" dedi.Biz yanında kaldık.Doktorun yasaklamasına rağmen acı biberli çorbayı içirdi.Bana şifa oldu.Almacık yaylasında bir hafta kaldık.Bir sabah mescitten çıktım sağı solu seyrettim.Geri mescide geldiğimde derviş Babada bir göç havası vardı.İçimden "Hocam beni de yanında götürse ,ateşini yakarım, bulaşığını yıkarım" düşüncesi geçti.Ben bu şekilde hayal kurarken:"Muhammed ! Seni yanımda götüreceğim, teyzenin yanına git bir yastık, bir de minder al gel, vermezse gel yine götürürüm" dedi.Teyzem rahmetli çok cömert bir kadındı.Canın sağ olsun dedi minder ve yastığı verdi.Göçün içine kattık.Çulların içine sardık,hayvanlara hafif hafif yükledik.Hayvan sahiplerine dedi ki "Biz bu göçü götürün Devyücesi yaylasına yıkın,biz Muhammetle geliriz" deyip onları yolladı.asası  elinde, bir elinde içinde demlik,çay bardağıolan ufak sepetini aldı.Ben iki tarafıma kitap torbası aldım.Elime baş bir çaydanlık verdi gidiyoruz.Gittiğimiz dağlar, hastalığımıza uygun gidilecek yerler değil.Babanın manevi gücü ile yürüyorum.4 saat sonra Devyücesi yaylasına vardık.Katırcılar yükleri indirmişler,Hoca emminin eski yurduna alel usul hayma kurmuşlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HER ZAMAN ŞIHLIK OLMAZ

 Mehmet Ali Hoca  kaynayan çaydanlığın kapağını elindeki bir bezle açmak için tutar.O sırada Oğlu Şıh mahmut yanındadır.Şıh Mahmut kalbinden...